Yukarı Mahalle / John Steinbeck
Yukarı Mahalle
Yukarı Mahalle’den…
Danny, bu haberi öğrenince üzerine mal mülk sahibi olmanın ağırlığı çöktü. Daha gidip evlerinin ne halde bulunduğunu görmeden, bir galon kırmızı şarap aldı, oturup kafayı çekti. Mesuliyet yükünü atmış, benliğinin en fena yönü ortaya çıkmıştı. Bağırdı, çağırdı; Alvarado Caddesindeki meyhanenin bir iki sandalyesini kırdı; bir iki kişiye çatmaya kalktı fakat, yüz veren olmadı. Bunun üstüne kalktı, sallana sallana rıhtıma yürüdü. Sabahın bu erken saatinde İtalyan balıkçılar gidip geliyor, sefere hazırlanıyorlardı.
Ansızın Danny’nin içindeki ırk düşmanlığı uyanmıştı. Balıkçılara çatmak için, Ah Sicilya domuzları; diye bağırmaya başladı.
—Ah hapishane adası kaçkınları… Piçler… Geçmişlerine yandığımın herifleri… Chinga tu madre, Piojo.
Tükürdü, açık saçık el kol işaretleri yapmış oldu onları kızdırmaya çalıştı. Balıkçılar, onun, bu durumuna yalnızca gülmekle karşılık verdiler.
—Merhaba, Danny. Ne süre geldin? Arasıra uğra da yeni şarabımızı tat, dediler.
Danny, hala öfkesini alamamıştı:
—Pon un condo a la cabeza! diye bağırdı.
Balıkçılar gene güldüler. Unutma Danny, bu akşam bekliyoruz. Şimdilik hoşça kal diyerek sandallarına binip yola koyuldular.
Onlardan karşılık görmemesi, Danny’yi daha beter kızdırdı. Yeniden Alvarado Caddesine dönerek önüne gelen camı çerçeveyi aşağı indirmeye başladı.
Birazcık sonrasında polis geldi. Yasalara duyduğu büyük saygıyla Danny, kuzu şeklinde olmuştu. Askerden yeni terhis edilmemiş olsaydı, mahkeme onu, en aşağı altı aya mahkûm ederdi ya, bu seferlik yalnız otuz gün verdiler.
Böylece Danny, bir ayını Monterey Cezaevinde geçirdi. Kimi zaman duvarlara açık saçık resimler çizerek eğleniyor, kimi zaman de oturup askerlik günlerini düşünüyordu. Cezaevinde geçen günler vücudunu pek hamlatmıştı. Arasıra bir gece için bir iki sarhoş getirdikleri oluyorsa da bir çok süre yalnız başına kalan Danny’nin canı sıkılıyordu. Önceleri yataktaki böcekler kendisini rahatsız etmişti fakat, zaman içinde onlar, Danny’nin kanından bıktı, o da böceklere alıştı, haşır neşir yaşamaya başladılar.
Bir ara oturup aklına geleni hicvetmeye başladı. Yatağında bulmuş olduğu bir tahtakurusunu duvarda ezmiş, çevresine bir daire çizerek altına Belediye Başkanı diye yazmıştı. Sonrasında birbiri peşinden yakaladığı tahtakuruları…
LİNK
Yorum Gönder
0 Yorumlar