Bitmeyen Kavga
Bitmeyen Kavga’dan…
Jim kapıyı açtı, minik ve çıplak sayılabilecek bir büroya girdi. İçerde bir masa, çelik bir dosya dolabı, ordu malı portatif bir yatak, iki de sandalye vardı. Masanın üstündeki elektrik ocağına yerleştirilmiş, fokurdayan kahve maşrapasından, buharlar yükseliyordu. Masanın ardındaki adam ciddi bakışlarla Jim’i süzdü. Önündeki karta baktı. “Jim Nolan mısınız?”
“Evet.” Jim, koyu renk bir elbise giymiş olan küçücük adama dikkatle baktı. Tam ortadan ayrılmış gür saçları, sağ kulağının üstündeki iki santimlik bir yara izini gizlemek için yana doğru taranmıştı. Gözleri keskin bakışlı ve karaydı; sinirli sinirli bir Jim’e, bir karta, sonrasında duvardaki takvime, çalar saate ve gene Jim’e bakıp duruyordu. Burnu iri, kemer kısmı geniş, ucu inceydi.
Bir zamanlar beki de dolgun ve yumuşak olan bu ağız, devamlı kasıldığından olacak incelmiş, dudak uçlarında derin çizgiler oluşmuştu. Adam kırk yaşından büyük olmamasına rağmen, yüzünde epey derin direnç çizgileri belirmişti. Elleri de gözleri benzer biçimde kıpır kıpırdı. Vücuduna nazaran oldukça iri sayılabilecek elleriyle, geniş uçlu, düz ve kalınca tırnaklı uzun parmakları vardı. Eller, kör bir insanoğlunun elleri benzer biçimde masanın üstünde dolaşıyor, kâğıtların kenarlarını düzeltiyor, masanın köşelerini tutuyor, yeleğinin düğmelerini tek tek yokluyordu. Sağ eliyle, elektrik ısıtıcısına uzanıp fişini çekti.
Jim kapıyı sükunet içinde kapatıp masaya yaklaştı.
“Buraya gelmem söylendi.”
Adam birden doğrulup sağ elini uzattı: “Adım Harry Nilson.
Başvurunuz burada işte.” Jim insanın elini sıktı. “Otur bakalım, Jim.” Insanın heyecanlı sesi yumuşaktı, sadece bu şekilde konuşmak için kendini zorladığı da derhal anlaşılıyordu.
Jim boş iskemleyi çekip masanın yanına oturdu. Harry de çekmeceyi açtı, delikleri kibrit çöpleriyle tıkanmış açık bir süt kutusu, bir şeker çanağı ve iki kalınca fincan çıkardı.
“Bir fincan kahve içer miydin?”
“Ebette,” dedi Jim.
Nilson koyu kahveyi fincanlara boşalttı: “Bizim başvurular için uyguladığımız işlem şöyleki Jim. Kartın üyelik komitesine gönderildi. Seninle konuştuktan sonrasında ben, bir rapor yazacağım. Komite bu raporu inceleyecek, sonrasında da üyeler senden yana, ya…
LİNK
Yorum Gönder
0 Yorumlar